Eskişehir’de engelli ve konuşma güçlüğü olan kız kardeşiyle yaşayan Nermin Çelik (87), tansiyonu yükselince düşüp, başını yere çarptı. Hemen 112 Acil'i aradı ancak konuşamadı ve adresini de veremedi. Eskişehir 112 Ambulans Komuta Merkezi görevlisi Gülçin İspir Orak (49) ile Dr. Pınar Elmacı (36), adresi 10 dakikada tespit ederek, ambulans yönlendirdi. Hastaneye kaldırılan Çelik, 3 gün kaldığı yoğun bakımdan sağlık durumunun iyiye gitmesi üzerine odaya alındı.
Odunpazarı ilçesine bağlı Gültepe Mahallesi'nde engelli ve konuşma güçlüğü olan kız kardeşiyle birlikte yaşayan Nermin Çelik, 11 Eylül gecesi saat 02.40 sıralarında tansiyonun yükselmesi üzerine düştü. Başını yere çarpıo ağır yaralanan yaşlı kadın, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramayı başardı. Ancak görevlilere ne adresini verebildi ne de başına geleni söyleyebildi.
Eskişehir 112 Ambulans Servisi Başhekimliği Komuta Kontrol Merkezi’nde görevli Gülçin İspir Orak ile Dr. Pınar Elmacı, 13 kez yapılan görüşmeyle, Nermin Çelik’in Gültepe Mahallesi Demiryurt Sokak'ta oturduğunu belirledi. 10 dakikada belirlenen adrede hemen ambulans yönlendirildi. Sokaktaki evleri tek tek dolaşan Çelik’in oturduğu daireyi tespit eden sağlık ekibi, ilk müdahale ile hayata döndürülen kadını, ambulansla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürdü.
3 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI
Yüksek tansiyonun yanı sıra şeker, kalp yetmezliği gibi kronik hastalıkları bulunduğu öğrenilen Çelik, yoğun bakımda tedaviye alındı. 3 günlük yaşam savaşının ardından durumu iyiye giden Çelik, kardiyoloji servisine alındı.
Eskişehir 112 Ambulans Komuta Merkezi görevlisi Gülçin İspir Orak ile Dr. Pınar Elmacı hayatını kurtardığı Nermin Çelik’i hastanede odasında ziyaret etti. Sağlık durumuyla ilgili bilgi alan Orak ve Elmacı, yaşlı kadının hayati tehlikesini atlatmasına çok sevindiklerini söyledi.
‘KANIYOR, POLİS, AMBULANS’
Eskişehir 112 Ambulans Komuta Kontrol Merkezi görevlisi evli ve 2 çocuk annesi olan Gülçin İspir Orak, yüksek tansiyona bağlı olarak düşerek başından yaralanan Nermin Çelik ile 13 kez görüşme yaptıklarını söyledi. Telefonda ağır yaralanan Çelik’in sadece ‘kanıyor, polis, ambulans’ kelimelerini kullandığını ve adresini bulabilmek için büyük bir çaba gösterdiklerini kaydeden Orak, "Geçen hafta gece 02.40 sıralarında 112'den bir çağrı aldım. Ev telefonundan geliyordu, herhangi bir vaka adres ya da vakanın ne olduğuna dair bir bilgimiz yok. Sadece inleme sesleri, ‘kanıyor, polis, ambulans’ kelimesini kopuk kopuk duyabildik ve bir bütünlük sağlayamadık. Boş bir çağrı ya da asılsız bir ihbarda olabilirdi. Ama telefondan birinin yardıma ihtiyacı olduğunu hissederek konuşmaya devam ettim. Görüşme sırasında ne sokak ismi, ne mahalle ya da yer belirtebilecek herhangi bir kelime dahi duyamadık. Telefonla sadece ağlama, inleme sesleri geldiği için bir iletişim kurmak çok zor oldu. Telefonda söylediği kelimelerden anlayabildiklerimizi birleştirerek tahmin üzerine Gültepe Mahallesi Demiryurt Sokak olabileceğini değerlendirdik. Yakın bir ambulansımızı sokağ yönlendirdik. Ekibimize sokağı tarayarak gitmelerini, çevrede yardım isteyen olabilir diye söyledik ve araştırmalarını istedik. Balkondan birilerinin el kol hareketi yaptığını gördüklerinde polis ile birlikte vakaya ulaştılar ve müdahale ederek hayatını kurtardı" dedi.
'BOŞ ÇAĞRI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİRDİ'
Özellikle 112 acil çağrı merkezini ses vermeyen, sadece dinleyen ve konuşmayan kişiler tarafından da arandığını hatırlatan Orak, "Buna benzer, dalga geçmek için arayanlarda oluyor. Boş çağrı olarak da değerlendirilebilirdi ancak birinin yardıma ihtiyacı olduğunu hissederek yaklaştık vakaya. Bu işi yapmak ve hayat kurtarmaya yardımcı olmak kelimelerle ifade edilecek bir şey değil. Birilerine yardımcı olabilmek çok güzel bir duygu ve bu mesleği sevmezseniz yapamazsınız. Halkımızdan istediğimiz 112 numarasını gereksiz yere meşgul etmesinler. Bu gibi durumlarda başka insanların hayatları tehlikeye girebiliyor" diye konuştu.